Kalsiyum ve fosfor zengini olan süt sağlıklı beslenmede önemli bir rol oynuyor. Memorial Şişli Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümünden Uz. Dyt. Merve Yüksek, özellikle büyüme çağında ve 35 yaş sonrasında kemik sağlığı açısından sütün önemini vurgulayarak 21 Mayıs Dünya Süt Günü’ne özel lezzetli tarifler verdi.
KEMİK YOĞUNLUĞU İÇİN ÇOCUKLARINIZA SÜT İÇİRİN
C vitamini ve demir minerali dışındaki tüm vitamin ve mineraller için iyi bir protein kaynağı olan süt; iyot, sodyum, magnezyum mineralleri ve A, B, D, E, K vitaminlerinden zengindir. Sütten elde edilen yoğurt, peynir, kefir gibi süt ürünlerinin tüketimi de çok önemlidir. Çocukluk ve ergenlik döneminde kemik yapımı ve yoğunluğu hızlı olduğu için süt tüketimine dikkat edilmelidir. Kemik yoğunluğu 20-25 yaşlarda en üst seviyeye ulaşırken sonraki dönemde artış azalarak 35 yaşına kadar devam eder. Daha sonraki yaşlarda yıkım yapımın önüne geçmeye başlar ve menopozla yıkım hızı artar.
YETİŞKİNLER NE KADAR TÜKETMELİ?
Gebelik esnasında bebeğin en önemli kalsiyum kaynağı annenin depolarıdır. Erken yaşlarda düzenli ve yeterli kalsiyum alımı ile kemik mineral yoğunluğunu arttırmak, ileriki yaşlarda kemik erimesi gibi problemleri önlemeye yardımcı olur. Süt ürünlerinde bulunan kalsiyumun diğer sebze veya besinlere göre üstün olmasının sebebi, biyoyararlılığının daha yüksek olmasıdır. Yetişkinlerin alması gereken kalsiyum miktarı günlük 1200 mgdır. 1 su bardağı süt, 2 kase yoğurt ve 2 dilim az yağlı peynir ile günlük kalsiyum ihtiyacı karşılanabilir.
SİNDİRİME ÇOK YARDIMCI
Çocuklar başta olmak üzere tüm bireylerin beslenmesinde kalsiyum kaynaklarının çeşitliliği çok önemlidir. Sadece süt değil; yoğurt, peynir, kefir gibi diğer kaynaklar da tüketilebilir. Yoğurt her gün beslemede bulunması gereken en önemli süt ürünüdür. Sindirimi kolay, beslenme değeri yüksek, doğal bağırsak florasının oluşmasına yardımcı olan probiyotik bir besindir. Bu nedenle doğru oranlarda beslenmede süt ürünlerine de yer verilmelidir.
SÜT ŞİŞKİNLİK YAPIYORSA…
Süt tüketiminde laktoz intoleransı olan bireyler zorluk yaşayabilir. Süt enerjisinin kaynağı olan laktoz adlı karbonhidrat vücutta bulunan “laktaz” enzimi sayesinde sindirilir. Fakat kişinin vücudunda yeterli laktaz enzimi yoksa sütü rahatlıkla tolere edemez. Süt içildikten sonra gaz, şişkinlik, karın ağrısı, ishal, nadiren bulantı ve kusma görülebilir. Bu rahatsızlığı yaşayan kişilerin süt yerine fermente süt ürünlerini ve laktozsuz ürünleri tüketmesi önerilir.