Obezite Yetişkinlerde 10 Yılda Yüzde 10 Arttı
TÜRKİYE Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği TEMD Başkanı Prof. Dr. Füsun Saygılı, toplumda obezitenin hızla arttığını belirterek, 2000 yılında erişkin nüfusta görülen obezite sıklığı yüzde 22’lerde iken, 2010 yılında yüzde 32’ye çıkmıştır..
TÜRKİYE Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) Başkanı Prof. Dr. Füsun Saygılı, toplumda aşırı kiloluluğun çabucak arttığını belirterek, "2000 senesinde kâmil nüfusta tanıdık aşırı kiloluluk sıklığı yüzdelik 22lerde iken, 2010 senesinde yüzdelik 32ye çıkmıştır. Bu kemiyet ilkin baylarda yüzdelik 100e erişmiştir. Obezite, önlenebilir ahiret yolculuğu sebepleri ortada sigaradan sonraları ikinci sıradadır" dedi.
TEMDin bu sene 41incisini düzenlemiş bulunduğu Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi, Antalyanın Belek branşında Regnum Carya Otel Kongre Merkezinde başladı. 1 Mayıs geçmişine denli sürecek bulunan kongrede, diyabet, obezite, tiroid, lipid, kolesterin bozuklukları kabilinden yayılmış maşer sağlığı problemlerinin yanı esna bulunmaz tanıdık hormon rahatsızlıkları mevzuları masaya yatırıldı.
TEMD hile kurulu, kongrenin önce haset gazetecilere açıklamalarda bulundu. Basın toplantısına, TEMD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Füsun Saygılı, Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ayşegül Atmaca, Genel Sekreter Prof. Dr. Reyhan Ersoy, hile oturmuş üyeleri Prof. Dr. Nuri Çakır, Prof. Dr. Alper Sönmez, Prof. Dr. Erol Bolu katıldı.
TEMD Başkanı Prof. Dr. Füsun Saygılı, kongrenin amacının toplumda yoğun tanıdık hastalıklarla ilişik aşırı yanında tomar konuşulan, akilane aşina yanlışları düzeltmeyi amaçladıklarını söyledi. Obezitenin çabucak küsurat yanında çor olduğuna uyanıklık çekici Prof. Dr. Füsun Saygılı, "Obezite toplumda tanıdık en ehemmiyetli el sağlığı problemlerinden yanında tanesidir. 2000-2010 yılları ortada elde edilmiş rakamlarda aşırı kiloluluğun toplumda aceleci arttığını göstermektedir. 2000 senesinde kâmil nüfusta tanıdık aşırı kiloluluk sıklığı yüzdelik 22lerde iken, 2010 senesinde yüzdelik 32ye çıkmıştır. Bu kemiyet ilkin baylarda yüzdelik 100e erişmiştir. Önceki senelerde ender tanıdık eş obezitesi anbean artmıştır" dedi.
OBEZİTENİN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR
Obeziteyi etmen bulunduğu emraz dolayısıyla de aşırı önemsediklerine dikkati çekici Prof. Dr. Saygılı, konuşmasını şöyleki sürdürdü:
"Obezite öz başına yanında çor olmakla birlikte, aşırı kiloluluğun illet bulunduğu emraz hem dirim standardını düşürmekte, aynı zamanda dirim süresini kısaltmaktadır. Beden kütle endeksinin 30un üstüne ulaşması ile baş başa insanoğlu hayatının kısaldığını söyleyebiliriz. Obezite, önlenebilir ahiret yolculuğu sebepleri ortada sigaradan sonraları ikinci sıradadır. Eğer kilogram almaktan art kalacak olursak, aşırı kiloluluğun etmen bulunduğu ölümler gerileyecektir."
Evlerde aşırı kiloluluk tanısının konulabileceğini laflarına ekleyen Prof. Dr. Füsun Saygılı,
"Belimizin en edepli kısmında yapacağımız ölçümlerle tanımızı koyabiliriz. Kadınlarda 90 santimetre, baylarda 100 santimetrenin üstüne çıkıyorsa karşımızdaki harbi obezdir. Obezite, şişmanlığın tababet dilinde kullanılanıdır. Kendi içinde yanında sınıflaması vardır" dedi.
TEMD Yönetim Kurul Üyesi Prof. Dr. Nuri Çakır da toplumda yoğun tanıdık Hashimoto rahatsızlığı dair bilgelik aktardı. Prof. Dr. Çakır, Hashimotonun, kalıtım bilimi ve ailesel geçişi bulunan yanında çor bulunduğunu söyleyerek, "Bu hastalık, bedenin muafiyet sisteminin, öz tiroid dokusunu ecnebi yanında ferdin dokusu kabilinden algılayıp ona saldırması kararı oluşur" dedi.
İYOTLU TUZLARI TERCİH EDİN
Bir istifham üzerine, akilane aşina yanlışlardan birisinin de kayaç tuzu kullanması konusu bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nuri Çakır, "Toplumda iyot eksikliği dair kayaç tuzuna akilane heves var. Bu akilane değil. Arındırılmış, temizlenmiş, arıtılmış edilmiş, poşetlenmiş iyotlu tuzları yeğleme etmeliyiz" niteleyerek konuştu.
KAS GELİŞTİRİCİ İLAÇLAR
TEMD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Erol Bolu ise hem medikal aynı zamanda sporda başarım artışı gelmek eşi geçer deva benzeşim dayanaklık etmek ürünlerine uyanıklık çekti. Kolay adale gelişimi ve başarım arttırıcı mamüllerin reçetesiz, şuursuz ve salahiyetsiz kişilerce ilkin adolesan dönemindeki gençlere önerildiğine yer veren Prof. Dr. Bolu, "Bu konuda, Sağlık Bakanlığını anımsatmak istiyorum. Sağlıkla ilgili konularda, esenlikle alakası sıfır eşhas konuşuyor. Özellikle gençlerimiz sunulan bu detayları lahut bilgelik kabilinden görüp bildirme ediyorlar. Bizim kanunlarımız belli. Kimlerin esenlikle ilgili bilgiler verebileceği açık yazılıdır. Bu detayları sağlayan eşhas için yansıtma yapılması lazım. Bunun önüne geçilmemesi biçiminde bu dava büyüyecektir" dedi.
TEMD Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ayşegül Atmaca da D vitamini eksikliğinde hem erişkinlerde aynı zamanda çocuklarda türlü afiyet sorunlarının ortaya çıkabileceğini söyledi.
D vitamini eksikliği bulunan şahısda çoğu kez yayılmış gövde ağrısı, adale ve mızrap ağrısı, ilkin sabahları bitkin kalkma, yürümekte zorlanma, halsizlik ve önsezi gidişat değişimleri kabilinden yakınmaların bulunduğunu tamlayan Prof. Dr. Atmaca, "D vitamini eksikliği çocuklarda raşitizm, erişkinlerde osteomalazi (kemik yumuşaması) denen hastalıklara illet olur. Ayrıca sonsuz yorgunluk, yayılmış adale güçsüzlüğü, yayılmış adale ve mızrap ağrısı da görülür. Yapılan çalışmalarda D vitamini eksikliğinin diyabet, hipertansiyon, hatır hastalığı, depresyon, bazısı kanserler, muafiyet sistemi rahatsızlıkları ve romatizmal rahatsızlıkların gelişiminde gösteriş oynadığı gösterilmiştir. Branşı sıfır hekimler çeşidinden erdemli oranda D vitaminin katılması motivasyon edebiliyor. Bu yanlış" dedi.
- Antalya Sağlık
Sayfa başına git