Arabulucu Av. Tuğba Tüfek Türkan, bu konuda Yargıtay 12. Ceza Dairesinin özel kararına dikkat çekerek, kişinin bu olguyu ispatlamasının başka bir yolu yok ise; iş yeri ortamında kendisine hakaret edeni izinsiz cep telefonuna kaydetmesinin suç teşkil etmeyeceğini ifade etti.
“İş yerinde psikolojik taciz” kavramının uluslararası literatürde yaygın kullanım şekli olan “Mobbing” terimi, Türk Dil Kurumu tarafından “Bezdiri” olarak tanımlanmıştır. Bezdirinin anlamı ise, iş yeri, okul gibi topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma, dışlama ve gözden düşürmedir.
Uygulamada mobbing mağduru işçilerin bu durumu ispat etmekte güçlük yaşadığını gözlemlemekteyiz. Zira iş yeri ortamında mobbing varsa dahi, hukuka aykırı bu eylemler genellikle kişi yalnız olduğunda gerçekleştirildiğinden, çalışanın bu eylemleri ispat etmesi oldukça güç bir durumdur.
Bu nedenle pek çok çalışan, mobbinge uğradıklarını kanıtlamak için izinsiz ses kaydı ya da görüntü alıp alamayacaklarını sormaktadırlar. Normal koşullar altında bu şekilde izinsiz kayıt alınması Türk Ceza Kanunu kapsamında suç oluşturmaktadır.
Ancak Yargıtay 12. Ceza Dairesi;
Kişinin bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda, (Örneğin; kendisine karşı işlenmekte olan cinsel saldırı, hakaret, tehdit, iftira veya şantaj gibi) bir suç söz konusu olduğunda ya da kendisine veya aile birliğine yönelen, onurunu zedeleyen, haksız bir saldırıyı önlemek için, kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engelleyip, yetkili makamlara sunarak güvence altına almak amacıyla, saldırıyı gerçekleştiren tarafın bilgisi ve rızası dışında, konuşma ve haberleşme içeriklerini veya özel hayata ilişkin ses ve görüntülerini dinleme, izleme ya da kaydetme eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu kabul etmek mümkün olmadığı gibi, esasen bu hallerde kişinin hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket ettiğinden de söz edilemeyeceği gerekçesi ile özel bir karara imza attı.
“Kişinin eylemi başka türlü ispat etmesinin mümkün olmadığını belirten ve bu savunmayı doğrulayan bilirkişi raporuna göre, sanığın başkaca şekilde ispatlanması mümkün olmayan bir hal içerisindeyken, toplantıda kendisine yönelik hakaret içerikli konuşmayı kayda alması eyleminin hukuka aykırı olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığı” yani, “Aleni olmayan toplantıda kendisine hakaret edenin konuşmasını telefonuna kaydetmenin suç oluşturmadığı” yönünde bir karar vermiştir.
Özetle, şayet mobbinge uğrayan kişinin bu olguyu ispatlamasının başka bir yolu yok ise; iş yeri ortamında kendisine hakaret edeni izinsiz cep telefonuna kaydetmesi suç teşkil etmeyecektir.