MENÜ
İstanbul 24°
Medya Nefesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Gaz ve Şişkinliğin Sebebi Bağırsak Bakterileri
Magazin
28 Mart 2019 Perşembe 11:10

Gaz ve Şişkinliğin Sebebi Bağırsak Bakterileri

Gaz ve şişkinliğin günlük hayatı olumsuz etkilediğini, kadınlarda erkeklere göre iki kat daha fazla görüldüğünü belirten Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Alagözlü, gaz ve şişkinliğin sebebinin bağırsak bakterileri olduğunu söyledi..
Gaz ve şişkinliğin günlük hayatı olumsuz etkilediğini, kadınlarda erkeklere göre iki kat daha fazla görüldüğünü belirten Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Alagözlü, gaz ve şişkinliğin sebebinin bağırsak bakterileri olduğunu söyledi.

Gaz ve şişkinliğin 30-55 yaşları arasında daha sık görüldüğünü vurgulayan Medical Park Ankara Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Alagözlü, bağırsak gazlarının; hava yutma, gıda ile karışık hava yutma, bağırsaktaki kimyasal reaksiyonlar, kandan gazların yayılması, mikrobiyal metabolizma,bağırsak bakteri dengesizliği sonucu ortaya çıktığını belirtti.

METAN ÜRETEN BAKTERİLER KABIZ YAPIYOR

İnce bağırsaktaki bakterilerin aşırı çoğalmasının gaz ve şişkinliğe neden olduğunu söyleyen Alagözlü, "Bağırsaklarımızdaki bakteri bozukluğu, özellikle vücudumuzdaki hidrojen ve metan gazının aşırı üretimine yol açıyor. Metan üreten bakteriler daha çok kabız yaparken, hidrojen üreten bakteriler ise daha çok ishal yapıyor. Metan üreten bakteriler hem bağırsak geçiş zamanını uzatır hem deobezite üzerinde de olumsuz etkileri olur" diye konuştu.

Bağırsak sağlığının ve mide sağlığının genel sağlığın bir göstergesi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Alagözlü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mide asidi bizi gıdalarla ağız yoluyla aldığımız kötü bakterilerden korur. Uzun süreli kullanılan mide ilaçları, mide asidini azaltır ve sonucunda patojen dediğimiz kötü bakteriler bağırsaklara yerleşir. Sonrasında ise bağırsak duvarını harap ederek geçirgen bağırsak sendromuna yol açar. Böylece birçok kronik hastalığa davetiye çıkartır."

HUZURSUZ BAĞIRSAK STRESE YOL AÇIYOR

Huzursuz Bağırsak Sendromunda bağırsak mikrobiyotasının bozulduğuna işaret eden Prof. Dr. Alagözlü, "Stres ve anksiyete ön plandadır. Beyin bağırsakları, bağırsaklar da beynimizi vagus siniri aracılığıyla çift yönlü etkiler. Karın ağrısı değişmez bir bulgudur. Bu sendromdason 3 ay içinde haftada en az bir gün karın ağrısı vardır. Karın ağrısının dışkılama sonrası geçmesi en önemli özelliğidir. Ağrıyla birlikte şişkinlik, kabızlık ve/veya ishal görülebilir. Bu hastalarda oluşan bağırsak gazına karşı aşırı duyarlılık vardır. Gazla gerilen bağırsaktaki sinir uçları aşırı uyarılır ve karın ağrısı meydana gelir. Tedavi çok yönlüdür. Bazen mide ve bağırsaklarda aşırı miktarda biriken gaz nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı da yapabilir. Bu nedenle bu tür hastalar, acil kliniklere bu şikayetlerle başvurabilirler" dedi.

GÜNDE EN AZ 2 LİTRE SU İÇİN

Vücuttaki gaz ve şişkinliği azaltmak için günde yarım saat hafif terleten yürüyüş şeklinde fiziksel aktivite yapmamız gerektiğini söyleyen Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Alagözlü, gaz ve şişkinliğe karşı şu önerilerde bulundu; "Yemekleri belirli saatlerde yemeye özen göstererek sindirim sistemimizi ritmini dengelemeliyiz. Dışkılamamızı günün aynı saatinde yaparak bağırsak eğitimi sağlamalıyız. Safra veya pankreas bozukluğu gaz, şişkinlik yaratabilir. Kontrol ettirmeliyiz. Hava yutmayı önlemeliyiz. Sakız çiğnemek, pipetle bir şeyler içmek, hızlı bir şekilde yemek yemek, yemek yerken konuşmak, sigara içmek, yiyecekleri çiğnemeden yutmak, az çiğnemek gibi eylemler yüzünden yutulan hava miktarı artar. Bazen psikojenik olarak hava yutmaya bağlı istemsiz geğirmeler olabilir. Bunlara dikkat etmeliyiz. Kabızlık, gaz ve şişkinliği artırır. Kabızlık için fiziksel aktivite, en az günde 2 litre su içmek gerekir. Bu konuda doktorunuzdan destek almanız önemlidir. Çünkü kabızlık çeşitlerinin bilinmesi gerekir. Gaz, şişkinlik gibi intolerans yapan gıdaları diyetinizden çıkararak kendinizi test edin. Mısır şurubu, gıda katkı maddeleri, pestisit, genetiği değiştirilmiş gıdalardan mümkün olduğunca uzak durmalıyız."

Sağlık
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Medya Nefesi